Parayla İlgili 20 Deyim

Yayınlanan: 2023-05-09

Deyimleri anlamak ve kullanmak, özellikle parayla ilgili deyimler söz konusu olduğunda, anadili İngilizce olan biri gibi konuşmanın en kolay yollarından biridir. Parayla ilgili deyimler bankada veya bütçe görüşmelerinde, iş görüşmelerinde ve hatta finansla ilgili olmayan günlük konuşmalarda bile duyulabilir.

Bu kültürel ifadeler anadili İngilizce olan kişiler tarafından kolayca anlaşılırken, dil öğrenenler bunların anlamlarına takılıp kalabilir.

Bu blog bunun nedenini açıklıyor ve size gerçek anlamlarıyla birlikte yaygın İngilizce para deyimlerinden 20 örnek sunuyor.

Yazınıza ekstra cila katın
Grammarly güvenle iletişim kurmanıza yardımcı olur

Para ile ilgili deyimler nelerdir?

Deyim, anlamı anadili İngilizce olan kişiler tarafından anlaşılsa da tek tek kelimelere bakarak anlamı anlaşılamayan bir söz veya ifadedir.Deyim,eski Yunancada “tuhaf bir anlatım biçimi” anlamına gelen “idioma” sözcüğünden gelir.

Hemen hemen her şey için deyimler vardır: zaman, hava durumu, duygular ve tabii ki para.

Parayla ilgili deyimlerin çoğu kişinin mali durumuyla ilgilidir, ancak aynı zamanda bir kişinin görünüşünü veya tutumunu tanımlamak ve hatta birine karşı küçümsemeyi ifade etmek için de kullanılabilirler.

Parayla ilgili 20 deyim

Parayla ilgili deyimleri ne zaman ve nerede kullanacağınızı anlamanıza yardımcı olmak için en sık kullanılan ifadelerin bir listesini, anlamlarını ve bu deyimlerin cümle içinde nasıl kullanılacağına dair örnekleri derledik.

1 Bankayı kırın

Anlamı:Aşırı pahalı olmak veya tüm parasını tek seferde harcamak.

Örnek:Joanna kendisine bir süre dayanabilecek ancak bütçesini sarsmayacak bir araba bulmakta zorlandı.

2 Eve pastırmayı getirin

Anlamı:Geçimini sağlamak.

Örnek: Bu zor bir iş ama birisinin eve pastırmayı getirmesi gerekiyor.

3 Vakit nakittir

Anlamı:Zaman değerli bir kaynaktır. Zamanınbedava bir meta olmadığını vurgulamak için kullanılır.

Örnek: Neden hiçbir şey yapmadan oturuyoruz? Zaman paradır. Haydi işe koyulalım!

4 Tasarruf edilen bir kuruş, kazanılan bir kuruştur

Anlamı:İnsanları özellikle tasarruf veya yatırım hesabı aracılığıyla para biriktirmeye teşvik etmek anlamına gelir. İşyerinde para tasarrufu sağlayan uygulamaları tanımlamak için de kullanılabilir.

Örnek: Bir emeklilik planına yatırım yapmalısınız. Sonuçta tasarruf edilen bir kuruş, kazanılan bir kuruştur.

5 Ağzınızda gümüş kaşıkla doğdunuz

Anlamı:Varlıklı bir aileden gelen birini tanımlamak için kullanılır ve genellikle kızgınlık veya küçümseme göstermek için kullanılır.

Örnek: Ekonomi sınıfında bizimle oturmuyorlar. Ağızlarında gümüş kaşıkla doğdukları için sadece birinci sınıfta uçarlar.

6 Çatal bitti

Anlamı:Büyük miktarda parayı genellikle gönülsüzce teslim etmek.

Örnek: Arabamı çekiciden çıkarmak için 500 dolardan fazla para ödemek zorunda kaldım.

7 Bir milyon dolar gibi görünüyor/hissediyor

Anlamı:Birisinin ya gerçekten iyi göründüğünü ya da iyi bir ruh halinde olduğunu ifade eden bir ifade.

Örnek: Yeni saç stilini gördün mü? Bir milyon dolara benziyor.

Örnek: Harika uyudum. Kendimi bir milyon dolar gibi hissediyorum.

8 Hollandaca'ya gidin

Anlamı:Bir masrafı iki kişi arasında eşit olarak paylaşmak.

Örnek: Randevu için kimin para ödediğinden emin değilseniz Hollanda'ya gitmelisiniz.

9 Sos treni

Anlamı:Asgari çaba karşılığında çok para ödeyen bir iş.

Örnek: Bu işle sos trenine biniyorum; Yaptığım tek şey masamda oturup film izlemek ve saatte 40 dolar kazanıyorum.

10 Nakit inek

Anlamı:Çalıştırılması kolay ve çok fazla gelir getiren bir ticari girişim.

Örnek: Ticketmaster, yeni ücretlerin uygulanmasının işletmeleri için nakit ineği olacağını biliyordu.

11 Para ağaçta yetişmez

Anlamı:Birisine paranın sınırlı olduğunu ve dikkatsizce harcanmaması gerektiğini hatırlatmak için kullanılır.

Örnek: Alışveriş merkezine geri dönmeyeceğiz; para ağaçta yetişmiyor!

12 Para konuşur

Anlamı:Paranın bir bireyi veya kuruluşu etkilemek için nasıl kullanılabileceğini açıklar.

Örnek: Yönetici, Kongre'deki eleştiriler konusunda endişeli değildi. Sonuçta para konuşur.

13 Defterleri dengeleyin

Anlamı:Harcanan paranın (giderlerin) getirilen parayı (gelir) aşmamasını sağlamak. Kişisel veya ticari finansmanı tartışırken kullanılabilir.

Örnek: Muhasebecimiz mali yılın sonunda defterleri dengelememize yardımcı oluyor.

14 Kitapları pişirin

Anlamı:Etik olmayan veya yasa dışı muhasebe uygulamaları yoluyla mali verileri manipüle ederek gerçekte sahip olduğunuzdan daha fazla paranız varmış gibi göstermek.

Örnek: Hissedarlar, şirketin hesapları karıştırdığını ve ciddi bir borç batağına düştüğünü öğrendiklerinde şok oldular.

15 Sekmeyi alın

Anlamı:Bir şeyin bedelini ödemek.

Örnek: Kartınızı kaldırın; Bu sefer faturayı ben alacağım.

16 Yağmurlu bir gün için tasarruf edin

Anlamı:İşinizi kaybetmek veya büyük bir sağlık masrafı gibi acil durumlarda kenara para koymak.

Örnek: Bonuslarını yeni bir motosiklet almak için kullanabilirlerdi ama bunun yerine onu yağmurlu bir güne saklamaya karar verdiler.

17 Otoyol soygunu

Anlamı:Bir şey için çok yüksek bir bedel ödemek.

Örnek: Bir bira için 12 dolar ister misin? Bu otoyol soygunu.

18 Hızlı para

Anlamı:Kısa sürede kazanılan para.

Örnek: Gösteri için sıraya giren insanlara şişelenmiş su satarak hızlı para kazanabilirsiniz.

19 Düz kırık

Anlamı:Çok az paraya sahip olmak veya hiç parası olmamak.

Örnek: Fast food yiyecek param bile yok; meteliksizim.

20 Kemerinizi sıkın

Anlamı:Daha az para harcamak veya tutumlu yaşamak.

Örnek: Enflasyonun yavaşlayacağına dair hiçbir işaret olmadığında, şirketin herhangi bir para sorunu yaşamamak için kemerini sıkması gerekecek.